RÜYA


Öğlen uykusu uzayınca, yanına uzanıp, öperek uyandırayım dedim. Uzanmışken huzurlu minik yüzü incelemeye başladım. Göz hareketleri o kadar hızlıydı ki, rüya gördüğünü düşündüm. Biraz bekledim uyandırmadan, ama göz hareketleri daha da hızlandı. Belki kabustur deyerek öperek uyandırmak istedim. Öpmemle birikte ağlamaya başladı ve ''korkunç rüya gördüm anne'' dedi. Anlatmak ister misin diye sordum, ''yok çok korkunçtu'' dedi. Merak ettim ve üzüldüm kabus gördüğü için. 2-3 dakika sonra fikrini deiştiren Ege bana rüyasını anlattı.

''Nusret Amca ve Burak Abi, balonlarımı aldı. Ben alamazsınız dedim ama beni dinlemediler, balonlarımı götürdüler'' dedi. ''Çok korkunçtuuuu'' diye bitirdi rüyasını. Bana pek korkunç gelmedi ama Ege'nin öncelikleri benimkinden değişik ne de olsa :)

Horoz Hikayesi



Sen nasıl komik bir çocuksun böyle Egeciğim :) Sabahın beşinde beni hayatım boyunca kimse güldürememişti. Saolasın canım benim.


İskenderundaydık. Amcamız evin damında tavuk beslemeye başladı. Bu gidişimizde tavukların yanına, Kabadayı isimli bir horozun eklenmiş olduğunu gördük. Ege tabii ki pek mutlu, zırt pırt yukarı çıkıp tavuklara bakma telaşı içinde. Akşam çok yorgunduk erken uyuduk. Sabah beş gibi Ege'nin sesine uyandım. -Efendim Kabadayı deyip duruyor. Sonra anladım ki, horoz öttükçe benim minik adam horoza cevap veriyormuş. Sabah sabah güldüm de güldüm. Horoz susunca yat oğlum daha bize sabah olmadı dedim. Neyseki uyudu tekrar, sabahın köründe dikilmedik ayağa.

İki Dünya Bir Amaçmış !



Şu sıralar evde ''iki dünya bir amaç'' diyerek geziniyorsun. Baban bakugan izlemediğinden, geçen gün şaşırmış bu cümleyi senden duyunca... Bana sordu Ege felsefik laflar ediyor diye :)

Deneyim :)


- Ege neredesin?

- Ellerimi yıkıyorum anne.

........geçen zaman sonunda annenin sabrı tükenir. Banyoya gider. Yerler ıslanmıştır, Ege süs kaselerin içine su falan doldurmaktadır.

- Ay ne yaptın oğlum, ben sana banyoda oyun oynama demedim mi? Çabuk ellerini kurula bakiimm.

- Ama deneyim yapıyorum ben. Deneyim yapmam lazım, sen izin vermiyorsun, öff.

Annede koca bir sırıtış belirir. ''Ona deney derler cicim'' bile diyemez :)

Bakugan


Bu minik topları o kadar seviyorsun ki, anlayamıyorum. Yetişkin olmakla çocuk olmak arasındaki fark bu olsa gerek. Onları konuşturuyorsun, oyun kuruyorsun ve çizgi filmini izliyorsun. Ben de eskiden Angel dizisini izlerdim. Kendime dizi karakterlerinin olduğu bardak altlıkları yapmıştım. Babanda bana benim sana bakugan aldığım gibi Angel dvd'leri almıştı. Şöyle düşününce aynı fanatiklik sanki :)
Ben en çok şu kırmızı olanını sevmiştim. Ama arkadaşın kırdı ve sen çok üzüldün. ''Yenisini alırız diimii anne'' dedin bana. Bugün aldık yenisini ama kırmızı yoktu mavisini seçtin. Oda güzelmiş oğlum. Anneannende havaya girdi bende alayım bir tane dedi. Bakugan sırasını savınca bakalım ne gelecek yerine.Merak içinde beklemekteyim.

Aslında Hepimiz Uyumak İstiyoruz...


Özetle böyle bir durum bizimkisi...
Yataktan düşmek üzereyken ya da sırt üşümesiyle uyanma..
Biter mi acaba? Yeni aldığım,Uyuyamıyor musun Küçük Ayı ve Atakan Hayaletlerden Korkmuyor kitapları işe yarar mı?


Öğle yemeğini yiyordun. Köfte, mercimekli pilav ve zeytinyağlı havuç koydum tabağına. Havucu yemek istemedin, zaten pişmemişini kırt kırt yemeği çok seviyorsun. Yani havuç yemediğin bir şey değil ama annelik damarım tutmuş olacak ki yemen için ısrar etmeye başladım. Bak pişmişide çok güzel, hımm diyerek attım ağızıma bir çatal.


Bana dedin ki: ''Sen güzel diyorsan güzeldir, ben güzel değil diyorsam güzel değildir. ''


Tamam yeme bari diyerek çekildim sahadan :) Akıl küpü oğlum, felsefe sularına girmeye başladın. Hayırdır diyorum :)
Not:
1- Ucuz atlattık sözünü doğru zamanlarda ''ucuz patlattım'' olarak kullanıyorsun. Geçen gün çok çişin gelmişti koştuk tuvalete, işin bitince ''ucuz patlattık diimiii anne'' dedin :)

2- Birkaç gün önce şeker diye tuz kavanozunu açıp tahminimce bir tatlı kaşığı tuzu yedin. Su içirdim, ağzının tadı yerine gelsin diye muz verdim. Artık ne kadar rahatsız olduysan ''kendimi kötü hissettim ben uyuyayım'' dedin. Bunu dediğinde öğle vaktiydi. Karşımda büyük bir adam var gibi geldi. Çabuk büyüdün Egecim. Seni çok seviyorum.
Annen.

4,5 Yaşına Az Kaldı




Canım Egem,


Şimdiye kadar bloguna sadece fotoraflarını yüklüyordum. Artık küçük notlar, sana dair olan konular, güldüren anılar, minik ayrıntılar da yazmaya karar verdim. Artık büyüyünce okursun, okudukça bizi biz yapan şeyleri düşünürsün.


Dün gece sana kipitap'tan kitaplar aldım. Son zamanlarda karanlıktan korkuyorum demeye ve gecenin bir vaktinde uyanıp, yanımıza taşınmaya başladın. Bende sana bununla ilgili iki hikaye kitabı ve çok sevdiğin Atakan serisinin geri kalanını aldım. 2 güne kalmaz paketimiz gelir. Yılbaşına 1 hafta kala gelen paketi noel baba yollamış dediğimde inanmıştın. Gene aynı numarayı yapmayı planlıyorum :) Gözlerini kocaman açarak Noel Baba di mi anne demeni tekrar görmek istiyorum..


Copyright 2009 Ege. All rights reserved.
Free WPThemes presented by Leather luggage, Las Vegas Travel coded by EZwpthemes.
Bloggerized by Miss Dothy